Adnan Evsen, yaptığı açıklamada, toplumda deprem bilincinin oluşturulması ve daima hazırlıklı olunması amacıyla, her yıl 1–7 Mart tarihlerinin 'Deprem Haftası' olarak kutlandığını kaydetti. Türkiye'nin jeolojik konumu nedeniyle dünyada deprem tehlikesi en yüksek olan ülkelerden birisi olduğuna dikkat çeken Evsen, “Türkiye’nin yüzölçümü olarak yüzde 92'si, nüfus yoğunluğu olarak yüzde 95'i deprem kuşağında yer almaktadır. Son yüzyılda meydana gelen depremlerden yüz bin civarında vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.” dedi.
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olarak bilinmesine rağmen, deprem gerçeği ile ilk yüzleşmesinin 1999 Marmara ve Düzce depremleri ile olduğunu dile getiren Evsen, şöyle devam etti: "2012 yılında yayımlanan Türkiye Diri Fay Haritası'na göre, Türkiye’yi etkisi altına alan diri fayların sayısı toplam 326 adet olmuştur. Söz konusu 326 adet diri faylar, alt segmentleri ile birlikte değerlendirildiğinde deprem üretebilecek fay sayısının 485 adet olduğu belirtilmektedir. Bu aktif faylardan Kuzey Anadolu Fayı (1350 kilometre) ve Doğu Anadolu Fayı (580 kilometre) tek başına yıkıcı deprem üretebilecek alt parçalardan oluşan büyük fay sistemlerine sahiptir.”
Kayseri ile ilgili de bilgiler veren Adnan Evsen, yenilenen 'Türkiye Diri Fay Haritası' ile Kayseri’yi ve yakın civarını da etkisi altına alacak olan 'Sarız Fayı'nın ortaya çıktığını belirtti. Bu fayın yaklaşık 200 kilometre uzunluğa sahip tek parçalı aktif bir fay olduğunu kaydeden Evsen, Türkiye Diri Fay Haritası'na göre, Sarız, Pınarbaşı, Bünyan, Tomarza, Develi, Yahyalı ve Kayseri’nin Deprem Bölgelendirme Haritası'nın değişmesinin muhtemel olduğuna dikkat çekti.
Deprem Haftası nedeniyle, deprem zararlarına karşı alınacak tedbirler ve korunma yöntemlerinin nasıl olması gerektiğinin bir kez daha hatırlatılmasında fayda gördüklerinin altını çizen Evsen, "Şehrin en merkezi noktasından en ücra köyüne kadar bütün yerlerde deprem etkinlikleri düzenlenmelidir. Farkındalık oluşturulmalı ve tatbikatlar yapılmalıdır. Okullarda ve diğer öğretim mekânlarına klasik bir tarz olan şiirler ve metinler ile kutlamanın önüne geçilmeli ve tatbikata önem verilmelidir.” şeklinde konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder